Bizimle İletişime Geçin

Müzik

Müziğin yeni yörüngesi: Lili Jüpiter #röportaj

Müzik dünyasında alternatif tınılarla dikkat çeken Lili Jüpiter ile bir araya geldik; müzikal yolculuklarının başlangıcından ilham kaynaklarına, üretim süreçlerinden sahne planlarına kadar uzanan samimi ve ilham verici bir sohbet gerçekleştirdik.

Pandeminin ardından Köyceğiz’in sakinliğinde filizlenen, geçmişin rock sahnesiyle reklamcılığın yaratıcılığını bir araya getiren yeni bir müzik evreni: Lili Jüpiter. Murat Tümer, Zeynep ve İlkay’ın yolları, bir dost ziyaretiyle müzikle yeniden kesişiyor ve ortaya synth-pop’la alternatif dansı buluşturan özgün bir ses çıkıyor. “Kaç Bana Kaç” ile güçlü bir çıkış yapan ekip, hem yaratım süreçlerini hem de bu benzersiz birlikteliğin doğuşunu içtenlikle anlatıyor.

Lili Jüpiter nasıl doğdu? Müzikal yolculuğunuzun çıkış noktası neydi?

MURAT:Zeynep’le pandemiden beri Köyceğiz’de yaşıyoruz. Mavisakal’ın 2017’deki son konserlerinden beri de ben müzik yapmıyorum. Zeynep de iş yoğunluğundan yıllarca emek verdiği piyanoya uzun bir ara vermişti. Köyceğiz’de hayvanlarımız, bahçemiz, dostlarımız ve reklam/senaryo üretimi ile doldurduğumuz sakin bir hayat sürerken bir arkadaşımızın bize uğramasıyla hikaye değişti. Ekim ayında, Mavisakal ve Foma’da birlikte müzik yaptığım dostum Batur Yurtsever bize geldi ve müzik konusunda beni biraz dürttü diyeyim. Önce eve bir elektronik davul ve bir midi klavye aldık.Arada çalar eğleniriz diye. Fakat olaylar öyle gelişmedi. Zeynep yeniden piyanonun başına geçti; bir anda söz ve melodiler akmaya başladı. İnanılmaz kısa sürede birçok söz ve melodi çıktı. Zeynep’ten çıkanlar bende kuluçkada olan bir şeyi uyandırdı. Zeynep gündüz üretmeye, ben de akşamları çıkanları bir şarkı formuna getirmeye giriştim. Aslında ilk çıkış noktamız bir şeyler üretelim bakalım ne çıkacak, iyi bir şeyler çıkarsa veririz belki birileri seslendirirdi. Bizim ortalığa çıkmak gibi bir düşüncemiz yoktu. Ancak çıkanlar birikmeye başlayınca ben ‘Bu şarkılar beklemesin, biz yapalım’ dedim. Zeynep ‘Kime söyletsek?’ diye sordu. Ben de ‘Sen söyleyeceksin, şarkıyı en iyi bestecisi o yazdığı duyguyla söyler’ dedim. Elbette kabul etmedi ilk başta ‘Saçmalama, ben şarkı söylemeyi bilmiyorum ki!’ diye. Ben de ‘Kimse bilmiyor, söyleyene kadar’ dedim. 2 ay sonunda ikna edebildim. İlk maketleri hazırladıktan sonra elimizdeki 10 şarkıyı İlkay’a dinlettik. Bunlardan 6 tanesini seçtik.Derken İlkay’ın hayran olduğumuz dehası devreye girdi ve Lili Jüpiter sound’u son haline geldi.

İLKAY: Murat Tümer’le aynı ekipte bulunmak her zaman için keyiftir. Zeynep’i de uzun zamandır tanıyor ve seviyordum. Birlikte müzik yapılacağı söylenince tereddüt edecek çok şey yoktu benim adıma.

“Kaç Bana Kaç” güçlü bir çağrı gibi hissettiriyor. Bu şarkıyı yazarken ya da üretirken sizi en çok etkileyen duygu neydi?

ZEYNEP:Özgürlük ve aşk.

MURAT:Ne güzel bir tanımlama ‘güçlü bir çağrı’. Teşekkür ederiz. Benim cevabım kendi evrenini özgürce yaşamaya duyulan özlem. Dayatılan labirentten çıkmaya, ruhun özlemini çektiği bilinmeyeni yaşamaya bir çağrı.

Üçünüz de farklı geçmişlerden geliyorsunuz: reklam, rock, sahne tecrübesi… Bu çeşitlilik müziğinize nasıl yansıyor?

ZEYNEP:Reklamcılık esnek ve alternatifli düşünme, fikirleri objektif değerlendirme ve basit düşünme gibi şeyler öğretiyor. Şarkı sözlerini ya da melodilerini çalışırken bu tarafım hep devrede oluyor. Derdini anlatıyor mu? Derdini yeterince iyi anlatıyor mu? Derdini böyle anlatmasaydı nasıl anlatırdı? gibi süreçler oluyor benim tarafımda. Yaratıcı dünyada “Kill your darlings” diye çok sevdiğim bir laf var. Eğer o çok sevdiğin fikrin, bütün resme hizmet etmiyorsa ondan vazgeç derler. Bu bence tüm kreatif çalışmalarda önemli bir kriter. Fikirlere aşık olmadan belli bir mesafeden bakmak ve gereği ne ise yapmak önemli. Bunu müzikte de yapmaya çalışıyorum.

İLKAY:Parçaların nereye gitmesi gerektiğini biliyormuşuz gibi herkes farklı yerlerden dokunarak gideceğimiz yönü belirliyor. Haliyle bu dokunuşlar hep kibar, hep yerinde. Fikir ayrılığı yaşamıyoruz, aksine birbirimizin ortaya koyduğu fikirlerden hoşnut oluyoruz.

MURAT:Ben bu çeşitliliği rengarenk bir gezegen olarak tanımlıyorum ilk günden beri. Son derece heyecan verici, yeniliğe açık,zevkli bir yolculuk bizler için.

Synth-pop ve alternatif dans gibi türlerle Türk müzik sahnesinde farklı bir yere oturuyorsunuz. Bu müzikal yönelimi seçmenizin arkasında neler var?

İLKAY :Murat var, Zeynep var J

MURAT:Hahaha…. evet ama senin de ana enstrümanın obua olsaydı farklı bir müzik olurdu İlkay J. Şaka bir yana, daha Zeynep’ten çıkan ilk söz ve melodileri duyduğumda kafamın içinde duyduğum bir müzik vardı ve onu hep birlikte geliştirerek hayata geçirdik. Yani aslında biz bunu seçmedik, söz ve melodiler bizi buraya yöneltti.

ZEYNEP:Gençlik yıllarım Cure, Joy Division, Depeche Mode dinleyerek geçti. Bu benim çok sevdiğim bir sound. İlk başta başka denemelerimiz de oldu ve şarkılara en çok bu tonları yakıştırdık. 

“Kaç Bana Kaç”ın klibi oldukça stil sahibi ve enerjik. Bu görsel dünyayı yaratırken sizi en çok ne heyecanlandırdı?

ZEYNEP:“Kaç Bana Kaç” klibi farklı alanlarda bir sürü yaratıcı insanın partisi gibi bir şey olduJ Klipte bize eşlik eden 20 dansçımız vardı. Koreografi tarafında onları özgür bıraktık. Şarkıyla istedikleri gibi dans ettiler. Sevgili yönetmenimiz Senem Bay şahane bir iş çıkardı. Lili Jüpiter gezegenine girdi ve adeta oranın ahalisinden bir kesit sundu. Organic Film yapımı üstlendi ve bu kalitede bir klip çıkması için gerçekten elinden geleni yaptı. Bu kadar güzel yaratıcı insanlarla böyle kolektif bir çalışma olması beni çok mutlu etti.

MURAT:Yönetmenimiz Senem Bay Lili Jüpiter’in dünyasını çok iyi hissederek klibin konseptini belirledi. Organic Film yapım gücü ve tecrübesi sayesindemüthiş bir kadro kurdu. Dansçılarımızın kendilerini ifade edecek şekilde özgür kalması çok önemliydi. Görüntü Yönetmenimiz Veli Kuzlu şahane görseller yakaladı. Koreograflarımız Ekinsu Özcan ve Efe Tankız, dansçılarımız, stilistimiz,saç ve makyaj sanatçılarımız, özetle herkes çok içten bir şekilde müthiş katkılarda bulundu. Bu bizi çok duygulandırdı. Değerli katkıları için her birine tek tekteşekkür ederiz.

İlk şarkıdan sonrası için neler var? Yeni üretimler, sahne planları ya da Lili Jüpiter evreninde bizi bekleyen sürprizler var mı?

MURAT:Şu an harıl harıl ikinci single’ın lansmanhazırlığındayız. İlk duyurduğumuz takvimi değiştirdik ve Haziran’ın ikinci yarısında yeni şarkı geliyor. Diğer yandan eski dostumuz ve çok saygı duyduğumuz müzik insanı sevgili Mert Tünay ile bir ortak çalışma fırında pişiyor.Bunun içeriği sürpriz olsun, yaz aylarında ani bir baskın olabilir diyelim. Tüm hazırlıklarımızı yetiştirebilirsek EP’yi de öne çekmek ve sonbaharda yayınlamak istiyoruz. Bu arada yeni söz ve melodiler birikiyor, onların üzerinde de çalışmaya başlamamız gerekiyor. Hedefimiz yeni yılda sahne almaya başlamak ve ardından davet alırsak yaz aylarında festivallerde çalmak. Her şey o kadar hızlı gelişiyor ki biz de aslında büyük bir sürprizin içerisinde yol alıyoruz. Çok şükür… Ve son olarak bu güzel sorular için teşekkür ederiz.

Devamını Oku

Müzik

Can Bonomo’dan karanlık bir aşk şarkısı: Sar

Can Bonomo, merakla beklenen yeni teklisi “Sar”ı 24 Ekim tarihinde yayımladı.

Türkçe müziğin özgün isimlerinden Can Bonomo, merakla beklenen yeni teklisi “Sar”ı 24 Ekim tarihinde yayımladı. Söz ve müziği Can Bonomo’ya, düzenlemesi ise Emre Malikler’e ait olan şarkı, sanatçının üretiminde yeni bir dönemi temsil ediyor.

Romantik ve Karanlık Bir Denge
“Sar”, romantik bir atmosferi güçlü bir ritimle buluşturarak dinleyiciyi hem duygusal hem de enerjik bir hikâyeye davet ediyor. Şarkı, indie-pop dokunuşlarını modern pop-rock tınılarıyla harmanlayarak Bonomo’nun kendine özgü tarzını bir kez daha ortaya koyuyor.

Bonomo’nun karakteristik vokali ve Malikler’in dinamik prodüksiyonu, şarkıya derin bir ifade gücü kazandırıyor. Duygusal yoğunluk ile güçlü altyapının birleşimi, “Sar”ı hem söz hem müzik olarak zengin bir deneyime dönüştürüyor.

Can Bonomo: “Biraz karanlık bir şarkı…”
Sanatçı, “Sar” hakkında duygularını şu sözlerle paylaşıyor:

“Kara Konular albümüne yetiştiremediğim için üzgün olduğum bir şarkı bu. İçime sinen ve şarkının karakterine yaklaşan düzenlemeyi bulmamız biraz uzun sürdü. Albümün temasına uygun, biraz karanlık bir şarkı. Söz ve müziği bana, düzenlemesi Malikler’e ait. Meraklısına…”

“Sar” şimdi tüm dijital platformlarda yayında.

Devamını Oku

Müzik

Masal’dan derin bir aşk şarkısı: Kalır Mı Yarına?

Masal, yeni teklisi “Kalır Mı Yarına?” ile müzikseverlerle buluştu.

Son dönemin dikkat çeken genç müzisyenlerinden Masal, yeni teklisi “Kalır Mı Yarına?” ile müzikseverlerle buluştu. Sony Music Türkiye etiketiyle yayımlanan şarkı, dinleyicilerini duygusal bir atmosferin içine davet ediyor.

Aşkın yıkıcı yanlarını güçlü sözler ve derin melodilerle buluşturan Masal, bu kez kalbin en derin noktasında yankılanacak bir hikâye anlatıyor.

Söz, Müzik ve Düzenlemede Güçlü Kadro
Sözleri ve müziği Masal ile Eralp Yavuz’a ait olan şarkının düzenlemesini Tolga Erzurumlu üstlendi. Şarkı, Türkçe popa modern bir dokunuş getirirken duygusal derinliğiyle de öne çıkıyor.

Masal’dan Duyguların En Saf Hali
Kırılgan ama bir o kadar da güçlü vokaliyle dikkat çeken Masal, “Kalır Mı Yarına?”da duyguların en saf halini etkileyici bir yorumla dinleyiciye aktarıyor. Sanatçı, her projesinde olduğu gibi bu şarkıda da içtenliği ve yalın anlatımıyla kalplere dokunmayı başarıyor.

Masal’ın yeni şarkısı “Kalır Mı Yarına?”, tüm dijital platformlarda yayında!

Devamını Oku

Copyright © 2022 Refleksif.com