Bizimle İletişime Geçin

Kitap

“Spor Sosyolojisi” kitabı ilk kez Türkçe’de

Spor Sosyolojisi – Toplumda Spor: Sorunlar ve Çatışmalar adlı kitap, Ayrıntı Yayınları tarafından ilk kez Türkçe olarak yayımlandı!

ABD’li akademisyenler Jay Coakley ile Elizabeth Pike’ın ilk kez 1978’de yayımlanan, farklı dillere çevrilen ve dünyanın farklı bölgelerine yönelik baskıları yapılan Spor Sosyolojisi – Toplumda Spor: Sorunlar ve Çatışmalar adlı kitabı, Ayrıntı Yayınları tarafından ilk kez Türkçe olarak yayımlandı! Önceki baskıların mirasını sürdürürken yeni tartışmalar ve örneklerle genişletilmiş bir içerik sunan Birleşik Krallık ve Avrupa baskısının çevirisiyle Türkiye’deki okurlara ulaşan kitap, bu alanda ülkemizde şimdiye kadar basılmış en kapsamlı çalışma olma özelliğini taşıyor. Sosyolojinin toplumda sporu incelemek için kullanılabileceği yolları göstermek üzere tasarlanan Spor Sosyolojisi, aynı zamanda sporu, içinde yaşadığımız toplum ve kültür hakkında daha fazla bilgi edinebileceğimiz bir pencere olarak kullanıyor. Ele aldığı konular ve spor dallarının kapsayıcılığıyla da dikkat çeken kitap, spor, kültür ve toplum arasındaki ilişkileri keşfetmeye yönelik kritik soruları gündeme getirerek hem bu alanda çalışanlar hem de spora ilgi duyan genel okur kitlesi için spor sosyolojisine kapsamlı bir giriş sağlıyor.

Ayrıntı Yayınları’nın Ağır Kitaplar Dizisi’nde yerini alan Spor Sosyolojisi – Toplumda Spor: Sorunlar ve Çatışmalar’ı dilimize, Başkent Üniversitesi Egzersiz ve Spor Bilimleri Bölümü’nde öğretim üyesi olarak görev yapan ve spor sosyolojisi alanında çalışmalarını sürdüren Funda Akcan çevirdi.

İlk kez Amerika Birleşik Devletleri’nde yayımlandığı 1978 yılından bugüne yeni basımlarının yanı sıra farklı dillere çevrilen ve dünyanın farklı bölgelerine yönelik baskıları yapılan Spor Sosyolojisi – Toplumda Spor: Sorunlar ve Çatışmalar’ın Türkçedeki bu ilk basımı Birleşik Krallık ve Avrupa baskısının çevirisidir. Bu baskı, öncekilerin mirasını sürdürmekle birlikte spor sosyolojisi alanındaki güncel araştırmaları ve kuramsal yaklaşımları referans alarak, yeni tartışmalar ve örneklerle genişletilmiş bir içerik sunuyor.

Sosyolojinin toplumda sporu incelemek için kullanılabileceği yolları göstermek üzere tasarlanan bu kitap, sporu yalnızca daha iyi anlaşılmak istenen bir konu olarak ele almıyor, aynı zamanda onu, içinde yaşadığımız toplum ve kültür hakkında daha fazla bilgi edinebileceğimiz bir pencere olarak kullanıyor. Sporun toplumsal cinsiyet, sınıf, ırk ve etnisite, yaş, yeterlik ve engellilik, şiddet ve sapma ile ilişkileri çerçevesinde toplumdaki güç ilişkilerine odaklanıyor; spor ve kültürel ideolojiler arasındaki bağlantıları inceleyerek bu ilişkileri anlamaya çalışıyor. Spor ile ekonomi, siyaset, eğitim ve medya gibi toplumsal hayatın önemli alanları arasındaki bağlantıları ele alarak spora ve topluma bütünsel bir bakış açısı sunuyor. Aynı zamanda toplumsal bir inşa olarak incelediği sporun içinde ve etrafında oluşturulan, sürdürülen ve değişen sosyal dünyaları inceleyerek, insanların parçası oldukları sosyal dünyalardaki aktif rollerine vurgu yapıyor. Böylece okurların kendi hayatlarında ,ailelerinde, okullarında, topluluklarında, toplumlarında, bir bütün olarak dünyada sporla ilgili sorunları belirlemelerine ve keşfetmelerine yardımcı olmayı hedefliyor.

Bu bağlamda Spor Sosyolojisi – Toplumda Spor: Sorunlar ve Çatışmalar, toplumsal ve kültürel dünyanın bir parçası haline gelen sporla ilişkili “daha derin oyuna” odaklanarak, toplumda spora ve onu çevreleyen sorunlara ve çatışmalara eleştirel bir gözle bakıyor. Bunu yaparken sporun daha demokratik ve insancıl hale getirilmesinin ve spora katılımın herkes için daha erişilebilir olmasının önemi üzerinde duruyor. Okurları da toplumda sporun nasıl tanımlandığı, nasıl organize edildiği, nereye doğru gittiği, gelecekte nasıl olması gerektiği hakkında sorular sormaya ve eleştirel düşünmeye teşvik ediyor.

Spor Sosyolojisi – Toplumda Spor: Sorunlar ve Çatışmalar; sosyoloji ya da spor bilimleri öğrenimi görenlerin yanı sıra, sporun içindeki tüm öznelerin ve spora ilgi duyan, onu daha iyi anlamak isteyen genel okurun da bilgilenmesini ve derinlemesine düşünmesini sağlayacak önemli bir temel kaynak olma özelliği taşıyor.

Devamını Oku

Kitap

Nef’î’nin kasideleri günümüz Türkçe’siyle yayınlandı

Nef’î’nin Türkçe Dîvân’ı, Prof. Dr. Mehmet Kanar’ın dil içi manzum çevirisiyle okurla buluştu.

Klasik Türk edebiyatının en önemli isimlerinden Nef’î’nin Türkçe Dîvân’ı, Prof. Dr. Mehmet Kanar’ın dil içi manzum çevirisiyle okurla buluştu. Ayrıntı Yayınları etiketiyle yayımlanan eser, Süleymaniye Kütüphanesi’ndeki yazma nüsha temel alınarak hazırlandı. Ayrıca farklı yazma ve matbu kaynaklardan da yararlanıldı.

Eserde, sayfanın bir yanında Nef’î’nin özgün diliyle yazdığı metinler, diğer yanında ise halk şiiri anlatımına dayanan, sanat kaygısından uzak bir çeviri yer alıyor. Bu yaklaşım, hem metnin anlaşılabilirliğini artırıyor hem de Nef’î’nin dünyasına daha yakın bir okuma imkânı sunuyor.

Bazı kavram ve özel isimlerin daha iyi anlaşılabilmesi için kitabın sonunda küçük bir sözlük de bulunuyor. Dîvân, klasik şiir meraklıları ve edebiyatseverler için raflarda ve internet satış sitelerinde yerini aldı.

Devamını Oku

Kitap

Elif Soykan’dan mizahi ve felsefi roman: Ben Ne Zaman İnsan Olacağım?

Elif Soykan, ilk kitabı Ben Ne Zaman İnsan Olacağım? ile edebiyat dünyasına mizahi ve felsefi bir giriş yapıyor.

Elif Soykan, ilk kitabı Ben Ne Zaman İnsan Olacağım? ile edebiyat dünyasına mizahi ve felsefi bir giriş yapıyor. İnkılâp Kitabevi’nin yeni markası Üçüncü Göz’den çıkan kitap, bir ruhun insan olma arzusuyla çıktığı sıra dışı yolculuğu merkezine alıyor. Soykan, yaşamın sonsuz bir yolculuk olduğu fikrinden hareketle, eğlenceli olduğu kadar düşündürücü bir anlatı sunuyor.

Yıllar boyunca farklı bedenlerde yeniden doğan bir ruh, insan olmayı bir türlü başaramaz. Elma, meşe ağacı, kedi gibi çeşitli varlıklar olarak dünyaya gelen bu ruh, her defasında insan bedenine ulaşamamanın hayal kırıklığıyla Evren’e seslenir. Bu çağrı onu bambaşka bir diyara götürür. En sonunda insan olduğundaysa, aradığı anlamın aslında daha yeni başladığını fark eder.

Trajikomik olaylarla ilerleyen anlatı, ruhun büründüğü bedenlerde yaşadığı ilişkiler ve isyanlarla, okura “İnsan olmak ne demek?” sorusunu sorduruyor. Soykan, kitabında absürt öğeleri güçlü bir kurgu ve akıcı bir dille harmanlıyor.

Sosyoloji eğitimi aldıktan sonra yurtdışında sinema ve televizyon alanında eğitim gören Elif Soykan, bu kitabı başlangıçta sinema filmi olarak düşündüğünü, ileride de projeyi beyaz perdeye taşımayı hedeflediğini belirtiyor.

Kitabın editörlüğünü Funda Dündar, kapak tasarımını ise Ece Koçal üstleniyor. Ben Ne Zaman İnsan Olacağım?, edebiyatseverlere felsefi ve mizahi bir varoluş hikâyesi sunarken, yaşamın karmaşıklığını sade ama etkileyici bir dille ele alıyor.

Yazar, kitabından elde edeceği tüm geliri, bir dönem gönüllüsü olduğu Türkiye Çağdaş Yaşamı Destekleme Vakfı’na bağışlayarak anlamlı bir dayanışma örneği de sergiliyor.

Ben Ne Zaman İnsan Olacağım?, raflarda ve internet satış sitelerinde okurla buluşuyor.

Devamını Oku

Copyright © 2022 Refleksif.com