Sinema

İnancın sorgusu: Winter Light #inceleme

“Tanrının Sessizliği” üçlemesinin 2. halkası olan Winter Light, küçük bir kasabanın rahibi olan Tomas’ı merkezine alıyor.

Nattvardsgästerna / Winter Light İsveçli büyük usta Ingmar Bergman’ın 1962 senesinde çıkan filmi. Aynı zamanda “Tanrının Sessizliği” üçlemesinin 2. halkası olan yapım, küçük bir kasabanın rahibi olan Tomas’ı merkezine alıyor.

Tomas, küçük bir kasabada rahiplik yapan, eşini yıllar önce kaybetmiş, İspanya İç Savaşı’nda da görev almış kendi halinde bir adamdır. Mesleği de göz önüne alınarak Tomas’ın hayatı boyunca iyi biri olmaya çalıştığı, doğrunun yanında olmayı istediği görülebilir. Ancak Tomas’ın bir sorunu vardır. Tomas, günden güne inancını kaybetmeye başlamıştır. Kendi deyimiyle “Tanrı’nın sessizliği” canını sıkmaktadır. Bu durum sebebiyle Tomas, inancını sorgulamaya başlar.

Tomas, kendini sorgulamaya devam ederken bir gün kiliseye Karin ve Jonas adında bir çift gelir. Jonas, balıkçılık yapan sıradan, normal bir insandır. Ancak Jonas’ın da tıpkı Tomas gibi inanç problemleri vardır ve intihar etmeyi düşünmektedir. Bu inanç problemleri sebebiyle Jonas, tıpkı Tomas gibi bir çıkış yolu aramaktadır ve bu sebepten dolayı Tomas’ın yanına konuşmaya gelmiştir. İkili görüşmeye başladığında Tomas’ı son derece çözüm odaklı, iyi niyetli, sakin bir şekilde görürüz. Ancak sohbet ilerledikçe Tomas’ın içindeki fikirler bir bir çözümlenmeye başlayıp ortaya çıkar. Kendi içindeki sorunlarını, hesaplaşmalarını, yaşadığı inanç eksikliğini balıkçıya da söyler Tomas. Balıkçı Jonas, bu durum sebebiyle kiliseye geldiği durumdan daha da mutsuz bir şekilde kiliseden ayrılır. Bergman, Jonas’ın ayrılığından sonra filmin geneline hakim olan ağır ve dingin kamera kullanımıyla Tomas’a odaklanır ve Tomas’ın ağzından “Tanrım, beni neden terk ettin?” sorusu dökülür.

Tomas’ın sorusundaki çaresizliğiyle aslında kötü olmayan ancak inanç sorunları sebebiyle son derece mutsuzlaşan bir adam olduğunu anlarız aslında. Ardından Tomas’ın eski sevgilisi Martha’nın mektubunu okuduğu sahnede, Tomas’ın bencil, soğuk, katı kişiliğinin de iç hesabını vermeye çalıştığını anlarız. Bergman, mektubun okuma sahnesini klasik şekilde sadece ses ile seyirciye aktarmak yerine Martha’nın kameraya bakarak okumasıyla aktarır. Oldukça duygusal olan sahnenin devamında Tomas, inancını arayıp pişmanlıklarını yaşarken, kiliseye döndüğünde sözlerinden anlaşılacak şekilde bedensel engeli olan Algot ile konuşur. Daha önce Tomas’tan ödünç olarak İncil alan Algot, İncil’de Hz.İsa’nın çilesinin anlatıldığı bölümleri çok abartılı bulduğunu, hatta kendisinin de Hz.İsa kadar bedensel acı çektiğini söyler. Bu söylemin ardından Tomas bir şey diyemez, zira inancı sarsılmıştır ve kendi içinde kaybolmaktadır. Film biter ve Bergman seyircisini tekrar düşünceye davet eder.

Winter Light, az mekanda geçen altı dolu hikayesi, sakin kamera kullanımı, doğal oyunculukları ve izleyicisinde bıraktığı hislerle kesinlikle izlenmesi gereken bir film olması bir yana asla eskimeyecek bir temaya sahip.

Çağatay Efe Mutluay / mutluaycagatayefe@gmail.com

Exit mobile version