Bizimle İletişime Geçin

Sinema

Olmasa dünya daha iyi bir yerdi: Dogville #inceleme

Lars von Trier’in 2003 yılında yayınladığı Dogville filminin başrolünde Nicole Kidman, Paul bulunuyor.

Dogma 95 akımını benimsemiş yönetmenlerden Lars von Trier’in 2003 yılında yayınladığı Dogville filminin kadrosunda Nicole Kidman, Paul Bettany, Lauren Bacall, Harriet Andersson ve daha birçok isim bulunuyor.

Film dağların arasında, izole, Dogville adında küçük bir kasabada geçiyor. Fakat filmi mekan olarak bir tiyatro sahnesinde izliyoruz. Dekor olarak da çok çeşitli bir şeyler kullanılmamış ki kasabadaki evlerin kapıları bile yok. İlk başta garipsediğiniz bu durum ve filmdeki farklı çekim tekniklerine, filmin ilerleyen dakikalarında hikayenin akmasıyla birlikte alışıyorsunuz. Bu kısımda yönetmen; sanki önemli olanın, anlatılmak istenen hikaye olduğunu göstermek istemiş gibi çünkü filmi izledikten sonra aklınızda kalan filmin verdiği mesaj oluyor.

Aynı zamanda filmin Avrupa’da beğenilip Cannes ve César Ödülleri gibi birçok yerden ödül toplamasının yanında Amerikalı eleştirmenler tarafından beğenilmemesinin sebebi; filmin içinde Amerikan toplumunun çıkarcı, ırkçı gibi değerlerini ortaya çıkardığından veya Hristiyanlıkla ilgili göndermelerin olabileceği tartışmalarıyla açıklanabilir.

Filmin başında; kasabaya ansızın bir gece, silah seslerinin ardından mafyadan kaçtığını söyleyen yabancı bir kadın gelir. Grace, resmen insanoğlunu temsil eder; sanki yeni doğmuş bir bebek gibi. Kasabaya geldiğinde ise ilk tanıştığı ve onu koruyup kibarca ağırlayan Tom; kasabadaki tüm yerlileri temsil ediyor muydu, Grace bunu zamanla öğrenecekti.

Tom bu genç ve güzel kadına tamamen bir yabancı olmasına rağmen yardım etmek ister. Grace’in kaçtığı adamların verdiği kartı alır fakat onlara kimseyi görmediğini söyler. Grace’e ise bu kasabada saklanabileceğini teklif eder fakat tabiki soru işaretleri vardır. Kasabanın yerlileri bunu kabul edecek miydi?

Yapılan toplantıda hiç tanımadıkları ve üstelik mafyadan kaçtığını söyleyen bu kadına yardım etmeye yanaşmayan yerliler; Tom’un ısrarı üzerine, tehlikeli olduğunu düşünseler de Grace’e bir haftalık süre vermeyi kabul etmişlerdi. Grace kasabada istenmemesini büyük anlayışla karşılarken bu bir haftayı da elinden geldiğince iyi geçirmek zorunda olduğunun farkındaydı. Onların gözünde bir tehditti ve bulunduğu durum itibariyle onların yardımına muhtaç ve acizdi. Bundan dolayı ilk başlarda Grace’e karşı hiç de iyi davranmayan yerliler, sanki kendilerini ondan üstün görüyorlardı. Ne de olsa Grace’in kaderi, bir haftanın sonunda onların cevaplarına göre değişecekti.

Kasabadakilerle tanışmaya ve iş bulmaya çalışan Grace’in işi çok zordu. Çünkü bu küçük kasabada hiçbir iş yoktu; kendi aralarında her işlerini görüyorlardı. Daha sonrasında Tom’un fikriyle beraber, Grace’in gün içinde neredeyse herkesin işine yardım edeceği bir şekilde çözüm buldular. Grace başlarda karşılığını alamasa da kasabadakilere karşı hep kibar, anlayışlı-hatta bazen fazla anlayışlı-ve merhametle yaklaşır. Zamanla ise çalışkanlığı ve güler yüzüyle kendini kasabaya sevdirir; bir haftanın sonunda, toplantıda Grace’in kasabada kalmasına karar verirler. Grace artık tehlikeden kurtulmuş ve güvenli bir yere sığınmıştı ya da tam tersi buradaki hikayesi yeni başlıyordu.

Uzun bir süre Grace, kasabadaki hayatına devam etti ve her şey yolunda gözüküyordu. Neredeyse kasabanın bir parçası haline gelmişti. Ta ki polisin kasabaya geldiği o güne kadar. Bu ziyaret, kasabadaki insanlara Grace’in kim olduğunu hatırlatmıştı. Onu aralarına alıp iyi geçinmeye başladılarsa da, aslında Grace’in polis tarafından aranması, adına ilan açılıp onun için “tehlikeli” kelimesi kullanılması onların gözünü açmıştı sanki. Her gün yanında çalıştırdıkları bu kızcağızın, polise teslim edilip edilmemesi onların elindeydi. Filmin bu kısmından sonra yeni doğmuş bir bebek gibi temizliği ve saflığı temsil eden Grace’in, insanların gücü eline aldıklarında ne kadar acımasız ve çıkarcı olabileceğini ve o ne kadar iyi birisi olsa da bunun bir öneminin olmayacağının;, hatta bu durumun onların işini kolaylaştıracağını izliyoruz. Polis geldikten sonra kasabadakileri memnun etmek amacıyla çok daha fazla çalışmaya başlayan Grace, önce yavaş yavaş anlaşmazlıklar ve azarlamaları fark eder fakat ne kadar anlayışla karşılamaya çalışsa da devamının gelmesine engel olamaz.

Ne kadar iyi davranıyorsa bir o kadar yanlış anlaşılıyordu. Kasabadakiler, Grace’in onlara yaptığı iyilikleri unutmuş gibiydi. Yanlış yolu kullandığı için azar yemekten tutun, tecavüze uğradığı halde kocasında gözü olduğuna inanan kadının cezalarına kadar küçük düşürülmüştü. Bunlara dayanamayarak Tom ile yaptıkları kaçma planı da suya düşmüş ve kasabaya geri getirildiğinde bir daha kaçamasın diye resmen tasma takılmıştı. Artık Grace istediğini yapabilen özgür biri değildi, kasabanın kölesi olmuştu sanki. Başlarda onu buralarda istemeyenler şimdi gitmeye çalıştığı için ona kızıyor, cezalandırıyordu. Çünkü artık çıkarları vardı, ondan faydalanıyorlardı. İş yok denilen kasabada artık Grace’in kendine ayıracak vakti kalmıyor, acımasızca çalıştırıyorlardı.

Ne de olsa başka çaresi yoktu, kaderi onların elindeydi. Bunları yaparken de küstahça doğru olanı yapıyorlarmış gibi Grace’e teselli vermekten çekinmiyorlardı. Artık taciz ve tecavüzler artmış, kasabada iyice dışlanmış ve sevilmemeye başlamıştı. Grace’in bu sabrı ve sessizliği kasabayı ziyaret eden arabalarla son bulmuştu. Mafyadan kaçtığını söyleyen Grace’in aslında babasından kaçtığını öğrendikten sonra baba-kız kibir üstüne yaptıkları konuşmanın ardından bu sefer güç Grace’in eline geçmişti. Dogville’in kaderi onun tek bir sözüne bakıyordu. Son ana kadar onlara olan sevgi ve merhametine rağmen ona yaşattıkları acının karşılığı olarak, aşık olduğu Tom’un da olduğu kasabanın silah sesleriyle kuşatılıp yok olmasını kendi gözleriyle izlemeyi tercih etmişti.

Devamını Oku

Sinema

4.Sinemada Film Festivali, 12-21 Temmuz’da Büyükada ve Heybeliada’da!

Yaz aylarında sinemanın büyüsünü Adalar’a taşıyan “Sinemada”, bu yıl 12-21 Temmuz tarihlerinde 4. Sinemada Film Festivali adıyla gerçekleşecek!

Yaz aylarında sinemanın büyüsünü Adalar’a taşıyan “Sinemada”, bu yıl 12-21 Temmuz tarihlerinde 4. Sinemada Film Festivali adıyla gerçekleşecek! 9 gün boyunca Büyükada Atatürk Meydanı, Büyükada Taş Mektep ve Heybeliada Pazar Meydanı’nda gösterimlere ev sahipliği yapacak olan 4. Sinemada Film Festivali, dördüncü yılında da “Öğretmenler Odası”, “İlgi Alanı”, “Bildiğin Gibi Değil”, “Sanki Her Şey Biraz Felaket”, “Aniden”, “Faruk” gibi son yılların ses getiren filmlerini sinemaseverlerle buluşturacak. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Kültür Dairesi Başkanlığı tarafından Film Koop işbirliğiyle tüm sinemaseverlerin katılımına açık ve ücretsiz olarak düzenlenen festivalde hem çocuklara hem de yetişkinlere yönelik film gösterimlerinin yanı sıra Yeşim Ustaoğlu, Mert Fırat, Derviş Zaim, Kıvanç Sezer gibi yönetmen ve oyuncularla söyleşiler ve atölyeler de gerçekleşecek.

FİLM GÖSTERİMLERİ ve SÖYLEŞİLER

Hem Adalılara hem de ziyaretçilere açıkhavada film izleme keyfi sunan 4. Sinemada Film Festivali, 12-21 Temmuz 2024 tarihlerinde hem çocuklar hem de yetişkinler için son yılların öne çıkan yerli ve yabancı yapımların gösterimlerine ev sahipliği yapacak. Büyükada Atatürk Meydanı, Büyükada Taş Mektep ve Heybeliada Pazar Meydanı’nda gerçekleşecek gösterimlerde “Bildiğin Gibi Değil”, “Mucize Aynalar”, “Sanki Her Şey Biraz Felaket”, “Oyuncaklar Firarda”, “80 Günde Devri Âlem”, “Karganın Uykusu”, “Aniden”, “Tavuri”, “Faruk”, “Ainbo: Amazon’da Büyük Macera”, “8×8”, “Cam Perde”, “Öğretmenler Odası”, “İlgi Alanı”, “Rodakis’i Ararken”, “Ölümsüz Olan Sadece Sevgidir”, “Sanatoryum”, “Sararmış Yapraklar”, “Tereddüt” ve “Umudunu Kaybetme” adlı filmler sinema tutkunlarıyla buluşacak. Gösterimlerin ardından gerçekleşecek söyleşilerde ise izleyiciler, film ekibine sorularını yöneltme imkânı bulacaklar.

4. Sinemada Film Festivali kapsamında usta yönetmen Yeşim Ustaoğlu, Mert Fırat moderatörlüğünde bir masterclass düzenlerken, Prof. Dr. Nevzat Kaya’nın “Topografyalar veya Film ve Mitos” başlıklı söyleşisi ve yönetmen Kerem Soyyılmaz’ın Şükrü Alaçam moderatörlüğünde gerçekleştireceği söyleşi de katılımcılarla buluşacak.

GENÇ SİNEMA ATÖLYESİ

Yönetmen Hüseyin Karabey’in 18-25 yaş arasındaki gençler için düzenlediği üç günlük atölye çalışması, 16-17-18 Temmuz’da saat 11.00’de Büyükada Taş Mektep’te gerçekleşecek. Gençlerin, seyretmenin ötesine geçerek sinema yapma şansı yakalayacağı atölyede Karabey ilk olarak sinemanın temel ilkelerini anlatacak. Katılımcılar, kurgu, yönetmenlik, senaryo, yapım ve oyunculuk süreçlerine dair teorik dersin ardından kendi yazacakları senaryoları eğitmenlerinin gözetiminde ve ada sınırları içerisinde çekecek, kurgulayacak ve gösterimini yapacaklar. Katılımın 20 kişilik kontenjanla sınırlı olduğu atölye çalışmasına, İBB Kültür sosyal medya hesaplarından duyurulacak link üzerinden başvuru yapılabilir.

ÇAY SAATİ SÖYLEŞİLERİ

Çay Saati söyleşileri, 16-17-18 Temmuz’da üç gün boyunca sinemacılarla seyircileri saat 18.00’de Büyükada Taş Mektep’te buluşturacak. Her gün, kamera arkası veya önünden bir kişinin konuk olacağı söyleşiler, sinemanın özel anlarına ve anılarına uzanan bir yolculuk sunacak.

İstanbul Şehir Hatları, sinema günlerini kapsayan 9 gün boyunca Adalar’a özel sefer düzenleyecek. Sinemaseverler, 12-21 Temmuz 2024 tarihleri arasında saat 23.15’te Büyükada-Heybeliada seferini yapacak olan vapuru kullanabilecek. Ücretsiz olarak gerçekleştirilecek 4. Sinemada Film Festivali’nin program ayrıntılarına İBB Kültür ile Film Koop’un sosyal medya hesaplarından ve kultursanat.istanbul adresinden ulaşılabilir.

PROGRAM

12 Temmuz 2024 Cuma

18.00    Açılış Kokteyli / Büyükada Taş Mektep

20.45    Film Gösterimi: Bildiğin Gibi Değil (Vuslat Saraçoğlu) /Büyükada Taş Mektep

22.00    Söyleşi: Yönetmen Vuslat Saraçoğlu / Büyükada Taş Mektep

20.45  Film Gösterimi: Ainbo: Amazon’da Büyük Macera (Richard Claus, Jose Zelada) /Heybeliada Pazar Meydanı

22.00    Sunum / Heybeliada Pazar Meydanı

13 Temmuz 2024 Cumartesi

18.00    Masterclass: Yeşim Ustaoğlu ve moderatör Mert Fırat / Büyükada Taş Mektep

20.45    Film Gösterimi: Mucize Aynalar (Tolga Örnek) / Büyükada Atatürk Meydanı

22.00    Söyleşi: Film ekibi ve moderatör Özgür Balcı / Büyükada Atatürk Meydanı

20.45    Film Gösterimi: 8×8 (Kıvanç Sezer) / Heybeliada Pazar Meydanı

22.00   Söyleşi: Yönetmen Kıvanç Sezer ve moderatör Şükrü Alaçam / Heybeliada Pazar Meydanı

14 Temmuz 2024 Pazar

18.00    Söyleşi: Prof. Dr. Nevzat Kaya “Topografyalar veya Film ve Mitos” / Büyükada Taş Mektep

20.45   Film Gösterimi: Sanki Her Şey Biraz Felaket (UmutSubaşı) / Büyükada Atatürk Meydanı

22.00   Söyleşi: Yönetmen Umut Subaşı ve moderatör Kıvanç Sezer / Büyükada Atatürk Meydanı

20.45     Film Gösterimi: Cam Perde (Fikret Reyhan) / HeybeliadaPazar Meydanı

22.00     Söyleşi: Film ekibi ve moderatör Sefa Öztürk / Heybeliada Pazar Meydanı

16 Temmuz 2024 Salı

11.00    Atölye: Genç Sinema (Hüseyin Karabey) / Büyükada Taş Mektep

18.00    Söyleşi: Çay Saati / Büyükada Taş Mektep

20.45    Film Gösterimi: Oyuncaklar Firarda (Jérémie Degruson) /Büyükada Taş

Mektep

22.00    Sunum / Büyükada Taş Mektep

20.45    Film Gösterimi: Öğretmenler Odası (İlker Çatak) /Heybeliada Pazar Meydanı

22.00    Sunum / Heybeliada Pazar Meydanı

17 Temmuz 2024 Çarşamba

11.00    Atölye: Genç Sinema (Hüseyin Karabey) / Büyükada Taş Mektep

18.00    Söyleşi: Çay Saati / Büyükada Taş Mektep

20.45    Film Gösterimi: 80 Günde Devri Âlem (Samuel Tourneux) /Büyükada Taş Mektep

22.00    Sunum / Büyükada Taş Mektep

20.45    Film Gösterimi: İlgi Alanı (Jonathan Glazer) /Heybeliada Pazar Meydanı

22.00    Sunum / Heybeliada Pazar Meydanı

18 Temmuz 2024 Perşembe

11.00    Atölye: Genç Sinema (Hüseyin Karabey) / Büyükada Taş Mektep

18.00    Söyleşi: Çay Saati / Büyükada Taş Mektep

20.45    Film Gösterimi: Karganın Uykusu (Tunahan Kurt) /Büyükada Taş Mektep

22.00   Söyleşi: Yönetmen Tunahan Kurt ve moderatör Vuslat Saraçoğlu / Büyükada Taş Mektep

20.00    Sunum / Heybeliada Pazar Meydanı

20.45    Film Gösterimi: Rodakis’i Ararken (Kerem Soyyılmaz) /Heybeliada Pazar Meydanı

21.45  Söyleşi: Yönetmen Kerem Soyyılmaz ve moderatör Şükrü Alaçam / Heybeliada Pazar Meydanı

22.00  Film Gösterimi: Ölümsüz Olan Sadece Sevgidir (Zeynep Bayraktutan, Gökhan Kasapoğlu) / Heybeliada Pazar Meydanı

23.00    Söyleşi: Film ekibi ve moderatör Şükrü Alaçam / Heybeliada Pazar Meydanı

19 Temmuz 2024 Cuma

20.45    Film Gösterimi: Aniden (Melisa Önel) / Büyükada Taş Mektep

22.00    Söyleşi: Film ekibi ve moderatör Serkan Acar / Büyükada Taş Mektep

20.30    Sunum / Heybeliada Pazar Meydanı

20.45    Film Gösterimi: Sanatoryum (Alaattin Timur, Adnan Payaslı) / Heybeliada  

Pazar Meydanı

21.20    Film Gösterimi: Sararmış Yapraklar (Aki Kaurismäki) / Heybeliada Pazar Meydanı

22.45    Sunum / Heybeliada Pazar Meydanı

20 Temmuz 2024 Cumartesi  

20.45    Film Gösterimi: Tavuri (Derviş Zaim) / Büyükada Atatürk Meydanı

22.00  Söyleşi: Yönetmen Derviş Zaim ve moderatör Serkan Acar / Büyükada Atatürk Meydanı

20.45    Film Gösterimi: Tereddüt Çizgisi (Selman Nacar) /Heybeliada Pazar Meydanı

22.00    Söyleşi: Yönetmen Selman Nacar ve moderatör Önder Özdemir / Heybeliada Pazar Meydanı

21 Temmuz 2024 Pazar

20.45    Film Gösterimi: Faruk (Aslı Özge) / Büyükada Atatürk Meydanı

22.00    Söyleşi: Film ekibi ve moderatör Serkan Acar / Büyükada Atatürk Meydanı

20.45    Film Gösterimi: Umudunu Kaybetme (Ken Loach) / Heybeliada Pazar

Meydanı

22.00    Sunum / Heybeliada Pazar Meydanı

Devamını Oku

Sinema

Sayara filminden dikkat çeken fragman

Türünün nadir örneklerinden biri olan, korku-suç ve aksiyon öğelerini bir arada barından Türk filmi ‘Sayara’ 21 Haziran’da sinema salonlarındaki yerini alacak.

Türünün nadir örneklerinden biri olan, korku-suç ve aksiyon öğelerini bir arada barından Türk filmi ‘Sayara’ 21 Haziran’da sinema salonlarındaki yerini alacak. İzlemesi cesaret gerektiren filmden dikkat çeken bir fragman yayınlandı.

Yapımını Inter Yapım’ın, uluslararası dağıtımını Inter Medya’nın üstlendiği Sayara’nın yönetmen koltuğunda Can Evrenol oturuyor. Senaryosu da Can Evrenol tarafından kaleme alınan filmin oyuncu kadrosunda Duygu Kocabıyık, Emre Kızılırmak, Özgül Koşar yer alıyor.

Cannes’ın ardından Türkiye’de gösterime giriyor…

Dünya prömiyerini İstanbul Film Festivali’nde, uluslararası prömiyerini ise Cannes Film Festivali’nde yapan ‘Sayara’ 21 Haziran itibariyle vizyondaki yerini alacak. Karanlık ve vahşi bir hikayeyi anlatan ‘Sayara’ seyircilere kan donduran dakikalar yaşatacak. 

Türkmenistanlı sessiz bir spor salonu temizlikçisi olan Sayara’nın kız kardeşinin, kontrolden çıkarak caniye dönüşen bir arkadaş grubu tarafından öldürülmesinin ardından başlayan intikam hikayesi oldukça sert görüntülere sahne oluyor. 

Sinema dağıtımı A90 tarafından gerçekleşen Sayara, 21 Haziran’da vizyona girecek.

Devamını Oku

Copyright © 2022 Refleksif.com