One Night #inceleme – İLK BÖLÜMÜ NASIL?

Paramount Plus’ın psikolojik gerilim ve drama türündeki dizisi One Night, 1 Eylül tarihinde ilk sezonu ilk sezonuyla izleyicilerle buluştu.

Easy Tiger ve Motive Pictures imzasıyla 6 bölümden oluşan dizi 20 yıl önce yaşadıkları travmatik olaylar sonrasında birbirinden kopmuş üç arkadaşın tekrar bir araya gelmesi ve içlerinden birinin bu olayları bir kitaba dönüştürmesiyle yaşadıkları problemleri anlatıyor.

Başrollerinde Jodie Whittaker, Nicole da Silva ve Yael Stone gibi isimleri gördüğümüz dizinin senaryosu Emily Ballou ve Fiona Seres tarafından kaleme alındı ayrıca yönetmen koltuğunu Lisa Matthews ve Catherine Millar paylaşıyorlar.

Başarılı oyunculuk performanslarıyla sizi kendine çeken dizi zamanda ileri geri giderek yavaşça ve merak uyandırıcı bir şekilde ilerleyerek geçmişte yaşananları öğrenmemizi sağlıyor. Yaşanan travmatik olayları açıkça göstermek ve bunları kullanmak yerine neden olduğu uzun süreçteki sonuçlara odaklanıyor. Aynı olayın farklı insanlarda bıraktığı farklı etkileri işleyen bu dizi kesinlikle izlemeye değer.

Paramount ANZ Drama ve Komedi Baş Yapımcısı Sophia Mogford şunları söyledi: “One Night fantastik bir dram ve Yeni Güney Galler kıyı şeridinin dramatik arka planında geçen, üstelik harika bir oyuncu kadrosu tarafından hayata geçirilen çok güncel ama zamansız bir hikâye. Yerel yapımlar bizim için bir öncelik ve One Night; yeni başka bir Paramount+ Orijinali olarak The Last King of The Cross, North Shore ve The Appleton Ladies Potato Race gibi dizilerin yanına katılıyor.”

Hikâye hakkında daha detaylı bilgi sahibi olup, izlemeye karar vermek için ilk bölüm özetini yazının devamından okuyabilirsiniz. Şimdiden iyi seyirler.

TW: Kan ve cinsel şiddet içeren sahneler, hassasiyeti olanlar için tetikleyici olabilir.

1. Bölüm

SPOILER İÇERİR

Dizi, Simone’un geçmişteki anılarından oluşan bir kolajla açılış yapıyor. Sonrasında Simone, Andrew ve bir yayınevi sahibiyle yazdığı kitap için toplantı yaparken görüyoruz. Psikolojik gerilim türündeki “kurgu” romanın basımı için son evraklar imzalanıyor.

Sonrasında Simone, babasının yanına gidiyor bu haberi vermek için fakat babası yaşlı ve demans hastası olduğu için zor bir şekilde iletişim kurabiliyorlar. Mon, yakın arkadaşı Hat ile buluşuyor; kitabının basılacağı haberini veriyor ve eski arkadaşları ve aynı zamanda Mon’un eski sevgilisi Tess’in Londra’dan Sydney’e geri döneceğini öğreniyor.

Mon, bunu duyunca geriliyor ve kitabını yayımlamak tereddüt ediyor. Tess de gençliğini geçirdiği ve birçok kötü anısının bulunduğu şehre eşi ve çocuklarıyla geri döneceği için çok geriliyor.

Tess ve eşi Vicki, yeni tuttukları eve yerleşirlerken Mon ve Hat onları ziyarete gidiyor fakat orda olmak Mon için çok ağır geliyor. Kitap mevzusu açılınca iptal olduğunu söyleyip oradan ayrılıyor ve Andrew ile görüşmeye gidiyor. Ona kitapta yazılanların kurgu olmadığını ve kitabın basılmaması gerektiğini söylüyor fakat süreçte bu kadar ilerlemişken iptal etmek maddi olarak çok zor olacaktır bu yüzden Mon ne yapacağını bilemiyor.

Eve dönüyor ve babasının dışarda kendi kendine konuştuğunu görüyor, ne olduğunu anlamak için yanına gidiyor ve babası birinin evi izlediğini söylüyor ve o sırada Mon’un gözüne yerdeki sigara izmaritleri çarpıyor ve babasının eve gönderiyor. Sonraki gün plaja gidiyor ve sırada bir aileyle karşılaşıyor. Eşi ve çocuklarıyla birlikte plaja gelen adamın yanına gidip evi neden gözetlediğini soruyor daha sonra adam öyle bir şey yapmadığını söylüyor ve tartışıyorlar. Adam imalı bir şekilde Mon’un geçmişinden bahsederken Mon sinirlenip oradan uzaklaşıyor. Daha sonra Andrew’dan gelen bir mesajı görüyor ve arayıp teklifini kabul ediyor.

Bu sırada Tess annesiyle görüşmeye gidecektir fakat bu yüzden gergindir. Annesinin evine gidiyorlar ve polisin ona bir paket iade ettiğini öğreniyor ve paketi açınca eski elbisesini görüyor ve ağlamaya başlıyor. Sonrasında önceki gün yaşadıkları tatsız ortamı telafi etmek için Hat ve ailesinin evine hep birlikte yemek yemeğe gidiyorlar.

Tess’in kızının kırdığı bir pot yüzünden ortam yine geriliyor ve Mon evine dönüyor. Yolda bir benzinlikte geçen gün tartıştığı adamı tekrar görüyor ve tekrar tartışıyorlar, o sırada adamın hapishaneden biriyle telefonda konuştuğunu görüyoruz.

Sonraki gün Mon hazırlanıp evden çıkıyor. Sonrasında Hat ona bir hediye vermek için evine geliyor fakat Mon evde olmadığı için odasına gidip hediyesini yerleştiriyor. O sırada masanın üzerindeki bir davetiyeyi görüyor, bu Mon’un kitabının lansmanının davetiyesidir. Mon, lansmanın yapılacağı kitapçıya gelir ve kitabı anonim olarak bastırdığını görürüz. Sonra geçmişe gideriz ve Tess’in geçmişte bir partide cinsel saldırıya uğradığını ve Mon’un da buna şahit olduğunu öğreniriz.

Esin Özcan / info@refleksif.com